15 Şubat 2011 Salı

http://uykusuznakkal.blogspot.com/

Bilirim o duyguyu.

Okul yeni bitmişti 10 sene kadar evveldi. Bir kızı sevmiştim, o da beni sevmişti. Hâla masum masum durur yaşanmışlıklar klasörümün bir kenarında. Hatta bana mı bilmiyorum ama beni ilgilendiren şiirler bile yazdığını biliyorum, muhtemelen benimle ilgili...
Her şey çok iyi giderken bir gün dedim ki; -benim kullandığım arabanın yan koltuğunda otururken kendisine ve yüzüme bakamıyorken kendisi- bu işte bi anormallik var herşey fazlasıyla iyi gidiyor, bi yerlerde bi sorun olmaması beni düşündürüyor.

Küçükken, burdan baktığımda çok çok küçükken, yaklaşık 25 yıl önce ve ben henüz her sene köyüme gidiyorken ve dedemler henüz İstanbula gelmemişken...
Derenin kenarında, hani şu köyümüzü kaza'ya bağlayan yolun yanındaki derenin kenarında.
Arkadaşlarımın, çekirgelerin kanatlarını koparırken birde yetmezmiş gibi arkasına diken sokuyorken ki gibi demek istiyorsunuz galiba.
Bu hareketi anlamamıştım, anlamadığım şeyleri yapmıyor belki de yapamıyor olmam o zamanlardan geliyor olsa gerek, belki de genlerle geçmiştir. Yeğenim gibi, benim bi zamanlar olduğum yaştan henüz daha küçük olan yeğenim gibi. O da anlamadığı(kafasına yatmayan) şeyleri yapmıyor belki de yapamıyor.

Önce anlamamıştım. Seksenler, yetmişler, bugün bi de baktım atmış dokuz bile varmış. Demek ki yaşınız 46 civarı bir eksik bir fazla olabilir :)
Ben aslında "kız çocuğu" diye size seslenen biri vardıya ona takılmıştım. Bana "adam" galiba lan bu dedirten bi duruşu vardı sanki.
Sonra Annenizin karşı komşusu olan çocukta "enterasan" gelmeye başladı. Sonra "hikayedeki" siz de enterasan gelmeye başladınız. Ve, zamandan bağımsız yazılarınızın, bağımlısı oldum.

Birde, bir şekilde, yazmaya devam ediyor oluşunuz ilginçti. Ben dahil olmadan önceki süreçte özellikle. Çünkü; yazıyordunuz, ısrarla yazıyordunuz. Sanki kendinize yazıyordunuz, okunma kaygısından bağımsız. İşte bu bağımsızlık ve yaşanmışlıkların özgünlüğü idi, hep aynı yazıya bakmak zorunda kalsam da, hâla yazmış olma ihtimaliniz dolayısıyla arada bir ziyaretlerimin sebeb-i hikmeti.

Siz yazın, önce kendiniz için, sonra benim için. Olur mu? :)

Sevgiler, Saygılar...

7 yorum:

  1. selam,
    uykusuzun nakkalından bi geçit bulup geldim buraya..blog yazdığınızı bilmiyordum, arada ugrarım.. iki laf ederim çıkarım.. UYURGZR-.-

    YanıtlaSil
  2. bu hikaye sonlandığında, bu yazınızın son paragrafını hatırlarsınız değil mi?
    Sevgiler.
    U(YKZNKKL)

    YanıtlaSil
  3. Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz...
    Umarım bulduğunuz o geçiti sürekli kullanırsınız :)
    Yeni başladım. Hep bekleriz aradayla yetinmeyiz.
    Laf edin de sayısı önemli değil.

    Hatırlamayabilirim :)

    Ama bilenler bilir, hatırlamayabilirim hatırlayabilirim'de demektir aynı zamanda.

    YanıtlaSil
  4. Toprak, sen de sağolda niye ya da neye sağolacağımı pek anlayamadım. Beni bu konuda aydınlatırsan sevinirim :)))

    O kırmızılının boyu 1.65 falan gibi geliyor bana öylemi? :)))))

    YanıtlaSil
  5. walla ne yazdığını düşünüp kafamı yoramıycam eskir sonra:P

    YanıtlaSil
  6. Yorma güzelim, doğru dyosun eskir sonra:P

    YanıtlaSil