27 Aralık 2011 Salı

Tahterevalli!

Tahterevalli!

Bazen iner bazen çıkar. Hayat gibi...

Çıkarken fazla sevinmemek, inerken fazla üzülmemek, her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi olduğunu unutmamak gerek.

En dip yaptığımız anlarda, belki de sevinmek bile lazım, zirve yapacağımız ânın umuduyla.

Zirve yaptığımız anlarda ise, belki de ürkmek lazım, dip yapacağımız ân sırada diye.

İşte hayat, bu ikisi arasında(dip-zirve, iniş-çıkış, mutluluk-hüzün) gidip gelirken yaşadıklarımız :)

Dip Not; Bi kursa başladım. Toplam bir ay sürecek, hızlandırılmış bir dil kursu. Haftada iki gün gidiyoruz, ikişer saatten dört saat toplamda. İlk hafta bi hoca geliyordu. Genç, alımlı olmayan, acemice hareketler yapabilen ama bi şekilde dersini anlatan biriydi. Bazılarımız, kendisine ve ders anlatma şekline alışmış, bazılarımız alışamamış, bazılarımız ise ikisinin arası idi.
Bugün bir baktık hoca değişmiş. Orta yaş grubunda, mesleği dil öğretmek olduğu belli olan, olaya hakim, ne istediğini bilen biri.
Bazılarımız ders anlatma şekline alıştı, bazılarımız alışamadı, bazılarımız ise ikisinin arasında :)
Biliyormusunuz? birinci hocadaki bazılarımız ile ikinci hocadaki bazılarımız tamamen değişik isimler.
Her şey(sınıf, öğrenciler, oturma düzeni, saat) aynı, hoca değişti, her şey değişti...

Hayat, biraz da böyle bir şey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder